MESUT VE ACIMASIZ BABASI HİKAYELERİ ÖNSÖZ Bu hikâyeyi okurken okuduğunuz her bölümü gözünüzün önünde canlandırınız yoksa hikâyenin hiçbir anlamı kalmıyor. Hikâye +12 dir. MESUTUN HAYATI Mesut daha 7 yaşındaydı. 1. Sınıfa gidiyordu, ama dersleri hiç de iyi değildi çünkü babası ona çok kötü örnek oluyordu. Babası kalıplı ve çok saldırgan bir insan, Mesut’ u o kadar çok dövüyordu ki Mesut’ a kızınca birazdan Mesut’ a ve Babasının hikâyelerini anlatacağız. Kapakta ki resim işte Mesut’ un acımasız babası. MEYVE PAZARI Günlerden Pazardı. Mesutların evlerinin ilerisindeki 4. Sokak ta Pazar güzleri Meyve ve Sebze satan Pazarlar kurulurdu. Sabah saat 8 di Pazar yeni kuruluyordu. Mesut uyandı, elini yüzünü yıkadı ve kahvaltıyı hazırladı yemeğini yedi sofrayı topladı tekrar kurdu, çünkü babası daha önceden yenilmiş sofrayı karşısında görürse Mesut’ un ağzını burnunu kırıp banyoya kilitleyip evden çıkardı. Mesut yeni sofrayı hazırladı ve babasını çağırdı babası uykusunu alamamış kalkıp Mesut’ a bir sille vurdu ve Mesut’ u yere yığdı. Mesut ağlayarak Babası’ nın odasından çıktı tekrar tuvalete girdi ve elini yüzünü yıkadı. Yüzünde kocaman bir el izi vardı bu iz babasının el iziydi. Mesut oturma odasına girdi ve biraz televizyon açtı. Biraz sonra babasının esneme sesini duyunca hemen kapattı, çünkü babası televizyonu kendinden başka hiç kimsenin açmasını istemiyordu. Babası yatağından kalktı elini yüzünü yıkamadan sofraya oturdu. Yanına Mesut’ u çağırdı : - Lan Mesuuuuut! - Efendim baba - Gel lan yanıma sıpa - Efendim baba - Otur lan yanıma - Buyur baba - Lan beraber yiyek gavat ne çekinion - Tamam baba Mesut sofraya oturur yemeği yemeye başlar. Zeytini alır ve yemeye başlar tam arada : - ‘Lan Mesut’ der babası - ‘Öhöhöhööhhhööööhöhö’ mesut öksürünceee……… - ‘Lan ebeğen la siktir git la şurdan gavat suratıma bok çanağına çevirdin siktir lan’ der babası ve Mesut’ u kovar. Mesut’ u kovduktan sonra kendide kalkar sofradan ve elini yüzünü yıkamaya kalkar, lavabo ya girer elini yüzünü yıkar. Lavabodan çıkınca Mesut’ a seslenir: - Mesuuuuuuuut! - Efendim baba? - Yürü lan pazara gideceğiz evde yiyecek bir şey kalmamış. - Tamam baba. Mesut ve babası evden çıkarlar. Yürüye yürüye giderken Mesut babasına yetişemediği için koçuyordu ama çok yoruluyordu ve Babasına seslendi: - Baba! - Ne var lan hınzıl? - Baba biraz yavaş yürü yetişemiyorum. - La bacağını hızarla kestiğim az spor yap lan az spor yap - Ama baba çok büyüksün ve çok büyük adam atıyosun. - La oğlum sen benden illa dayak mı yiyecen yine şimdi bir dekme sallayacam kafana sıçıp gidecen gavat daha iki dakka koş sanki ne olacak sıpa ölecenmi - Tamam baba. Pazara gitmeleri için çok işlek bir cadde üzerinden geçmelidirler. Fakat Mesut’ un da diğer çocuklar gibi babasının elinden tutması gerekiyor yoksa arabanın altında kalacak. Fakat babasının boyu büyük olduğu için elini tutamıyor ve : - Baba - Ne var la yine sıpa - ‘Baba elinden tutamıyorum’ der demez babası en işlek caddenin ortasında gerilir ve Mesut’ a silleyi sallar. Mesut’ a silleyi sallar ve bu salladığı sille Mesut’ a çok sert bir şekilde değer ve Caddenin ortasında ‘şıraaaaaaaank’ sesi ve ardından ‘hıaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa’ sesi gelir ve bundan bir 2 saniye sonra ‘viuuuuuuuuuuuuuuuuuuvv’ ve ‘taaaaaaaaaaaaaaaaaaaak’ sesi gelir ve Mesut bir minibüsün altında kalıyor. Mesut’ u hemen hastaneye götürüyorlar. Babası hiç aldırış etmeden gider meyve ve sebzeleri alır ve eve gider.